Başlık


Yaratıcılık, zeka ve özgürlük ile ilişkili bir beyin oyunu. Hayır, bu cümleyi kurmak için çok düşünmedim.
Mesela gördüğünüz birşeyi 28277 yönden görüp yorumlayabiliyorsanız yazar ya da ressam, söylediklerinizle bunu çekici hale getirebiliyorsanız reklamcı, komik yönden ele alabiliyorsanız mizahçı, bu 28277 yönü gördüğünüzü kendinize saklıyorsanız bir hiç olabilirsiniz. Baktığınız şey her neyse bir de görmeyi deneyin. Evde yalnızken bile televizyonda izlediğiniz şeyin komik yönlerine bakın, kendinizi eğlendirin.
Hazır konu kendini eğlendirmeye gelmişken, ben evde uzun süre sıkılmadan kalabiliyorum. Bunu bir marifetmiş gibi söylüyorum çünkü biliyorum ki bir çoğunuz için bu durum "ben suyun altında uzun süre nefesimi tutabiliyorum" cinsinden. Kendinizi eğlendirebildiğinizde, tv'de bunun için yeterli malzeme var, evde yalnız geçirdiğiniz zamandan keyif almaya başlarsınız. Evde sesli olarak gülmekten çekinmeyin, izlediğiniz gördüğünüz şeylere sesli olarak yorum yapın çünkü hepimizin ilk arkadaşı kendimiz.
Burdan asosyalleşin mesajı mı verdim ? Yok, öyle değil. Hani hepimiz bir gün yalnız kalıcaz ya nasıl olsa, onun için antrenmanlı olun diye söylüyorum. Çocuk gibi yalnız kalınca duvar kenarında ağlamayın diye. Yoksa ünlü düşünür Okan Bayülgen ne güzel söylemiş ; "aslında hayat sokaklarda."
En iyisi biz yalnız kalana kadar sosyal hayatı boşlamayalım. Sadece internette sosyal ortam kuruyoruz lan resmen. Facebook'umda olup yolda bana selam vermeyen insanlar var. Ne ayaksınız be ?
Evet, bu en sevdiğim soru cümlesiyle yazımı sonlandırıyorken hepinize arkadaşlarınızla yüz yüze konuşabileceğiniz, facebookta değil baya elinizle birbirinizi dürtebileceğiniz, birbirinize "dişimde bişey kalmış mı lan bi baksana" diyebileceğiniz mutluluk dolu kelebek günler diliyorum.
Beni fazla ciddiye almayın.

Leave the emo kids alone

Ben buraya genelde neşeli şeyler yazmak istiyorum ama zaman zaman duygusalstarım o yüzden.. of sıkıldım tamam.
saylıns ! aykilyu.
bak bu benim bugün.
http://www.dailymotion.com/video/xbph3r_leave-emo-kids-alone_fun

Kahve ?


Herhangi bir maddeye bağımlılığım yok, kahve dışında. Şimdi size kahveye olan aşkımı anlatıcam.

Genelde insanlar kahveyi uyarıcı olduğu için içiyor. Çalışırken, ders çalışırken yada sabahları ayılmak için vs. Benim kahve içme sebebim tamamen keyif pezevengi olmamdan kaynaklanıyor. Bir fincan kahvenin bana verdiği keyfi ne alkol ne de sigara veremez, vermedi de zamanında. Bir şekilde güne kahveyle başlayamadıysam ellerimde titreme, kontrol edilemeyen mimikler, sinir bozukluğu oluyor, halisülasyon görüyorum. Yok lan öyle bişey saçmalamayın. Kahve içmediysem bir değişiklik olmuyor da o sabah keyfini yapmadığım için sıkıcı bir gün geçirmiş oluyorum.

Yemeklerden sonra bir fincan kahve içtiğinizde hem rahat sıçarsınız, hem başınız ağrıyorsa falan o biraz hafifler, hem "ohh iyi yedik ha ben biraz şuraya uzanayım" tribine girmezsiniz, hem de sinir stres ne varsa alır bu, kafanız netleşir. Ha bir de yanınızda eş dost varsa fincanı kapatıp "bana bi fal baksana hacı" dersiniz. Sonuçta bu ünlü sözü unutmayalım; " fala inanma falsız da kalma." Goethe

Şimdi kalkın, nescafe yada türk kahvesi farketmez, kendinize güzel bir kahve yapın. Hatta içmeden önce bir koklayın daha çok zevk alırsınız.

Marilyn Monroe


"kadın" kelimesini duyunca aklıma ilk o geliyor. hatta bence kadınların kadınlığını keşfetmesi, aslında ne kadar mucizevi ve estetik bir vücutları olduğunu anlaması onunla başlamış. bu yüzden benim için Marilyn Monroe Havva'dır. James Dean de Adem'dir tabi, onu söylememe gerek var mı bilmiyorum.

kafamdaki makina

Size çağın hastalığı olan "umursamazlık" konusunda birşeyler yazacağım buraya. yazacağım ne ya bu ne samimiyetsizlik. yazıcam.
Şimdi iki tip insan var. biri gerçekten umursamadığı için umursamıyor, diğeri "olum daha nasıl cool olabilirim, senin söylediklerin bir kulağımdan girdi diğerinden çıkmadı ama ben çıkmış gibi takılıyorum" kafası yaşayanlar.
Birinci tip genelde "pislik, annesi kaşar" diye nitelendirdiğimiz bir tip olsa da en samimi olanı.
İkinci tip var ki o çok tehlikeli. sallamaz tavırlarındayken birden çıkarı için yapmadığı yavşaklık kalmaz, perdelerini kaldırdığında içinde miniminnacık bir kedi vardır onu gösterir size.
Ben bu ikinci tipin soyu tükensin istiyorum. birinci de olmasın ama en azından daha haysiyetli daha samimi. ayrıca haysiyet çok etkileyici bir kelimeymiş şimdi farkettim.

İçten olmak kadar önemli birşey yok bu hayatta. Hiçbirimiz oscar'a aday oyuncular değiliz, cool olayım derken belli ediyoruz eksik noktalarımızı. en ufak bir hareketten, bakıştan.
Sevginiz varsa içinizde, dibine kadar çekinmeden gösterin.
Umursuyorsanız, ilgileniyorsanız, ilgilenin.
Eğer içinizde nefretiniz varsa da gösterin. çirkefleşmeden.

Esas cool tavrın bu olduğunu unutmayın. Olgunluğun yaşla hiç alakası yok, insan olgun olmak istesin yeter. bunu da unutmayın.

Hepimize gelsin. boney m. - daddy cool http://fizy.com/s/1dlbh8

Bunları biliyor muydunuz ?

ne kadar merak ettiğinizin farkındayım, size bazı özelliklerimden bahsetmenin vakti geldi.

vitrin camlarından kendimi kestiğimi,
sırf herkes açıyor diye formspring açmayacak kadar loser olduğumu,
abur cubur yemezse ölecek hastalığına yakalandığımı,
yeşilçam filmlerinin hepsini izlediğimi,
koltuğa güneş vurduğunda kedi edasıyla kıvrıldığımı,
"view" kelimesini yazarken hep tereddüt ettiğimi, (şimdi yazarken de 30 sn. error verdim)
matkap sesiyle bile uyuma yeteneğine sahipken horlama sesiyle hayatta uyuyamadığımı,
bir çitadan daha hızlı koştuğumu, (yalan değil asla)

BİLİYOR MUYDUNUZ?

odalardaağ ışıksığzım

nasıl anlatsam.
şimdi şöyle oluyor ; bazen karanlık bir odada kilitlenmiş oluyorsun, hadi bir yerlere dokuna dokuna kapıyı buldun da faydası yok işte kilitlisin, odanın bulunduğu evde de kimse yok sesini duyacak.

sıçtı cafer bez getir.
 

© Copyright selam söyle amcana muallim . All Rights Reserved.

Designed by TemplateWorld and sponsored by SmashingMagazine

Blogger Template created by Deluxe Templates